Aksaklı köyü, Mucur ilçesinin 10 km. güneyinde yerleşmiştir. Mucur yedi katlı yer altı şehri ile aynı döneme tarihlenen kaya kilise ve mağaraları köyle tam anlamıyla bütünleşmiş ve çok otantik bir görüntü oluşturmuştur. Kilisenin duvarlarında fresk (hac) bulunmaktadır. Yerli halk bu mağaralarda bulunan küpleri gündelik işlerinde halen kullanmaktadır. Bunlardan birkaç tanesi ise Mucur’un merkezindeki parkın içinde sergilenmektedir. Aksaklı Köyü tüm bu tarihi zenginlikleri ve estetik yapısı ile birinci derecede tarihi öneme sahiptir.
Fotoğraflar: Erol Şaşmaz
Aksaklı Köyü
Aksaklı mağaraları
Aksaklı mağaraları
Seyfe höyüğü, Tepesidelik tuzlası yakınında Tuzla Höyüğü, Alhöyük, Boz Höyük, Garipler Höyüğü, Külhöyük, Heyik Höyüğü, Kızılgöbek höyüğü, Kızlar höyüğü, Şeyh Hazma höyükleri Mucur ilçesi civarındadır. Tarihi İstanbul-Bağdat yolu da Mucur ilçesinden geçmektedir. Ayrıca Mucur ilçesi yakınlarında Seyfe, Budak, Burunağıl ve Altınyazı köylerinde işaret höyükleri vardır. Bu höyüklerin üzerlerinde ateş yakılarak kervanlara yol gösterildiği söylenmektedir. Rüzgar alan bu işaret tepelerinin altında antik odakların olabileceğini de düşünmek ve bu tepelerde arkeolojik araştırmaları teşvik etmek gerekir.
Altınyazı Köyü’nün eski adı Aflak’dır. Köy, Mucur’un tarihçesinde de ayrıntılı olarak anlatılan Büyük İskenderin ordusunun geçtiği Eski Bağdat (Kervan) Yolu üzerindedir. Köye yakın bir de höyük bulunmaktadır. Bu höyüklerin Bağdat Yolu’nu göstermek amacıyla işaret olarak kullanıldığı söylense de arkeolojik açıdan da araştırlması gerekir. Eski Bağdat yolu hala Ankara’dan Mucur’a gelirken kullanılan bir ulaşım hattıdır. Mucur’un Acıöz ile bağlantısını bu yol sağlamaktadır. Büyük İskender’in ayak izlerini taşıyan bu köy gerecekte çok önemli bir tarihe şahitlik etmiştir.
Köyde bulunan Aflak Baba Kümbeti kare bir gövde üzerinde yükselir. Tahminen 14. Yüzyılın başlarında yapılmıştır. İçten kubbe, dıştan piramidal bir külahla örtülüdür. Selçuklu mimari özellikleri gösteren kümbet 1968 yılında tamamen yenilenmiştir. Türbenin Türbeye, doğu yönünden tek parçalı söveli bir kapıdan girilmektedir. Kesme taştan inşa edilen türbe, içten kubbe ile örtülüdür. Bu türbenin özelliği alışılmışın dışında, bozkırın tam ortasında, küçücük bir köydeki yamaçta tek başına yer almasıdır. Aflak Baba ‘nın kim olduğu konusunda elimizde veri yoktur. Türbenin içerisindeki mezar taşında Saff Suresi 13. ayet yer almaktadır: "Seveceğiniz başka bir kazanç daha var: Allah'tan bir yardım ve yakın bir fetih… Mü'minleri müjdele!"
Altınyazı Köyü
Aflak Baba Kümbeti
Mucur Çayırı Park ve Piknik Alanı olarak yeniden düzenleniyor…
Çayır kavak ağaçları ile çevrili, kenarında Anadolu’da öz olarak adlandırılan küçük bir derenin aktığı serin bir alandır. Mucur Çayırı ilçe için çok önemli bir sosyal alandır. Neşet Ertaş’ın meşhur çayırda buldum seni ellere vermem türküsünü Türkiye’de yaşayıp da bilmeyen belki çok az insana rastlanır. İtalya’daki çağdaş kasaba festivallerini aratmayacak kadar canlı ve hareketli bir festival niteliğinde olan köme bu alanda yapılırdı. Köme zamanı ilçede bir neşe ve heyecan olurdu. Özellikle Hıdırellez zamanında köme insanlarla dolar taşardı. Delikanlılar ve genç kızlar burada birbirlerini görüp tanıma fırsatı elde ederlerdi. Kurulan yuvaların hikayesi, Neşet Ertaş’ın türkülerinde yer alan kömede başlardı. İlçenin bu geleneksel ve güzel adetleri unutulmaya yüz tutmuştur.
Spor ve gösteri alanı olarak da kullanılan Mucur Çayırı’nın hemen yanında Osmanpınarı bulunur. Osmanpınarı gerek sporcuların ter attıktan sonra kana kana su içtikleri, gerekse köme için gelen ahalinin buz gibi suyunu tattığı bir kaynaktır. 19 Mayıs Gençlik, Spor ve Atatürk’ü Anma Bayramı gösteri ve kutlamaları bu alanda yapılır. Mucur Çayırı’nda yapılan 19 Mayıs kutlamaları çok renkli olurdu. Mucur Lisesi gençleri çeşitli gösteriler, yarışmalar ve eğlenceler düzenlerlerdi. Günümüzde park haline dönüştürülmekte olan Çayır Ankara-Kayseri yoluna çok yakındır. Çayır etrafında, Osmanpınarını geçtikten hemen sonra Şatıroğlu yoluna doğru mesire yerleri ve Mucur’a özel soğanlama tadabileceğiniz küçük kır kahveleri vardır. Arabanızla geçerken burada mola verebilir ve Neşet Ertaş türküleri ile taze bir Mucur havası soluyabilirsiniz.
Köpekli Dağı’nın yamacında bulunan Aşılık Mağarası, Aksaklı Köyünde olduğu gibi tarihin çok eski izlerini taşıyan bir mekandır. Mucur’un kuzeybatısında olup ilçeye yaklaşık 8 km uzaklıktadır. Bu mağaradan demir oksit çıkartılır. Demir oksit genellikle dağlık bölgelerde, kayaların arasından çıkar. Yaşamın başlamasına sebep olan temel elementlerden ilki demir oksittir. Oksijenin moleküleri parçalama özelliğini demir dengelemektedir. Böylece, demir oksit bileşiği yaşamın oluşmasına olanak tanımıştır. Aşılık mağarası adını mağarada çıkan bu bileşimden almıştır. Demir oksit seramik ve metal üretiminde, taş boyama ve renklendirme işlerinde kullanılır. Buradan çıkan demir oksit muhtemelen civardaki mağaralarda süslemelerinde kullanılmıştır.
Manastır Mucur’un Solaklı mahallesinde yer alan semtin bir adıdır. Burada evlerin altında uzanan ve kilise olarak kullanılan, eski dönemlerde duvar resimleriyle bilinen bir büyük mağara bulunmaktadır. Eski yıllarda bu mağaralar yerli halk tarafından kiler veya samanlık olarak kullanılmaktaydı. Manastır semtindeki bu mağaranın duvar resimleri maalesef ileri derecede tahribata uğramıştır. Solaklı Mahallesindeki diğer mağaraların da dağılımına bakıldığında bu bölgenin Mucur Yedi Katlı Yeraltı Şehri ile bağlantısı olabileceği ve Mucur’un altında bilinenden çok daha büyük bir yeraltı şehrinin var olduğu düşünülmektedir. Daha bekleyen Mucur Yeraltı Şehri, fazlasıyla gün ışığına çıkartıldığında, bu tarihi değerin ilçeye katkısı tahmin edilenden çok daha fazla olacaktır.
Yer üstünde olduğu kadar yer altında da önemli zenginlikler barındıran Mucur son yıllarda ortaya çıkarılan yeraltı şehirleriyle giderek daha fazla tarihi önem kazanmaktadır. MS IV. ve V. yüzyıllarda bölgede yaşayan Hristiyanlarca yapıldığı sanılan büyüklü küçüklü yer altı şehirleri Mucur ilçesi civarında toplanmıştır. Dulkadirli İnli Murat Yer Altı Şehri, Kepez Yer Altı Şehri bunlar arasında en önemlileri. Mucur civarındaki Uyluk ve Karadurak şehir kalıntıları Mucur’un 5 km. kuzeyinde bulunan Ayrıdağ eteklerinde yer alır. Burada var olan uygarlığın da Mucur’da olanlara benzer şekilde büyük kısmı yer altındadır. Bu mağaraların Türk tarihini önemli derecede ilgilendiren Eti Uygarlığı’na kadar uzandığı düşünülüyor. Atatürk’ün üzerinde bizzat çalıştığı ve teşvik ettiği araştırmalardan da anlaşıldığı şekilde, bu kalıntıların ortaya çıkarılması tarihi bir görev niteliğini de taşımaktadır.